Rekabet serbest piyasa koşulları gereği her sektörde var olan ve hiçbir işletmenin kaçamadığı bir kavram. Kaçamadığı diyorum çünkü rekabet çoğunlukla firmalar tarafından olumsuz algılanıyor. Oysa rekabet doğru kullanıldığında hem işletmeleri hem de sektörleri ayakta tutuyor ve onların büyümesine katkı sağlıyor.
Özellikle kendi işini kurma kararı veren girişimciler için rekabet üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Çünkü rekabet günümüz koşullarında işletmelerin yeni yöntemler geliştirmelerini sağlıyor, onlara yeni ufuklar açıyor. Gelin birlikte, rekabet kavramını girişimcilik ekseninde inceleyelim. Girişimcilerin rekabetten nasıl faydalanabileceğini görelim…
Daha çok çalışma ve yaratıcılık
Rekabet koşulları pazarda yer alan tüm işletmeleri daha çok çalışmaya, yaratıcılıklarını kullanarak rakiplerinden bir adım öne geçmeye zorluyor. Bu ilk bakışta olumsuz bir özellik gibi görünse de girişimin daha hızlı büyümesini sağlayan en önemli şartlardan biri. Çünkü rekabet yoksa “nasıl olsa kazanırım” düşüncesiyle hareket eden girişimci yaratıcılığını köreltmesi ve rehavete kapılması neredeyse kaçınılmaz. Bu durum uzun vadede büyümesi bir yana, işletmenin yerinde saymasına, hatta gerilemesine neden olması mümkün…
Fiyatlandırma konusunda ipuçları
Yer almayı düşündüğünüz sektördeki rakiplerinizin ürün ya da hizmetlerinizin fiyatlandırması konusunda size değerli ipuçları sağlayabilir. Tabi ki söz konusu olan onların fiyatlarını bire bir kullanmak değil ama aklınızdaki fiyatlandırma politikası için bir karşılaştırma imkanı sunuyor olmaları bile başlı başına bir avantaj.
Eğer fiyatınız rakibinize göre yüksek kalıyorsa, kârınızı düşürmeden tedarikçi değişikliği ya da iş süreçlerini revize etme gibi stratejiler izleyebilirsiniz. Böylece fiyatlandırma stratejisi oluştururken deneme-yanılma yöntemiyle zarara uğramadan, rakiplerinizi birer referans noktası olarak konumlayarak daha doğru kararlar vermeniz kolaylaşır.
Rekabetten kaynaklanan iş birlikleri
Rekabetin en kârlı yönlerinden biri de işletmelerin rakip olmanın yanı sıra çeşitli nedenlerle kurdukları iş birlikleri. Örneğin kaynak eksiği olan bir işletmeyle, teknoloji konusunda istediği seviyede olmayan bir işletme bir araya gelerek bu eksikliklerini karşılıklı olarak tamamlayabilirler. Bu da her iki tarafa da fayda sağlayacak çözüm ortaklıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir…
Yetenek transferleri
Bir girişimci olarak firmanıza sektörde tecrübe sahibi olan bir uzmanı istihdam etmek istemez misiniz? Kim istemez ki! Ancak sizin alanınızda tecrübe edinebilmiş biri, çok büyük ihtimalle daha önce rakipleriniz tarafından istihdam edilmiş olmalı.
Firmalar arası yetenek transferleri de iş dünyasının vazgeçilmezlerinden biri. Rekabetin sağladığı bu avantajı kullanarak girişiminize en az sizin kadar sahip çıkacak ve sizinle aynı heyecanı duyan profesyonellerle birlikte çalışma fırsatı elde edebilirsiniz. Diğer yandan genellikle olumsuz algılanan rekabet olmasaydı, inanın insan kaynakları konusunda işiniz çok daha zor bir hale gelirdi…
Tekerleği yeniden icat etmeyin
Bir girişimci olarak kendi işinizi kurmaya adım atmadan önce kabul etmeniz gerekenlerden biri de sizden önce de bu alanda bir şeyler yapılmış olduğu. Bu yüzden tekerleği yeniden icat etmek yerine sizden önce atılan adımları inceleyerek kendinize yol haritası çizebilirsiniz. Rakiplerinizin şirket kültürü, tarihçesi, başarıları ve hataları bu konuda sizin için iyi bir rehber olabilir.
Görüldüğü gibi rekabet sadece müşterilerin işine yarayan bir kavram değil. Bu konuda önemli olan rekabetten nasıl yararlanıldığını bilmek. Siz de yola başlarken tüm bu ayrıntıları gözden geçirerek yeni bir perspektif oluşturabilir, rekabetten korkmadan, aksine ondan yararlanarak yolunuza devam edebilirsiniz.