Bulut bilişimde son yıllarda yaşanan gelişmeler ve hem son kullanıcıların hem de işletmelerin bu alana yönelik artan talebi, bulut teknolojisinin geleceğini merak konusu haline getirdi. Yapılan araştırmalar 2020 yılına kadar tüm uygulamaların dörtte birinin bulut üzerinden kullanılabilir olacağı yönünde.
Küresel çapta bakıldığında işletmelerin yüzde 58’i bulut hizmetlerine yıllık bütçelerinin yüzde 10’unundan fazlasını harcıyor. Ayrıca çok değil 2017 yılına kadar iş dünyasına ait tüm verilerin yaklaşık dörtte üçünün bulut veri merkezlerinde depolanacağı ön görülüyor. Tüm bu rakamlar bulut bilişimin yakın gelecekte inanılmaz bir hızla büyüyüp form değiştireceğini gösteriyor. Şimdi gelin bu konudaki diğer beklentilere yakından bakalım…
Bilgisayar donanımına ihtiyaç kalmıyor
Geçtiğimiz birkaç yıla kadar bilgisayar donanımındaki değişen teknoloji yakından takip ediliyordu. Ancak bulut bilişimin iş ve günlük hayata girişiyle, donanım ihtiyacı eskiye göre hızla azalmaya başladı. Bulutun yükselişinin hızla devam edeceğini düşünürsek yakın gelecekte tüm işlemlerin bulut üzerinden gerçekleşmesi nedeniyle bilgisayar donanımına olan ihtiyaç çok daha azalacak.
Bulut bilişimde hibrit dönemi
İşletmeler günümüzde verilerini koruma ve farklı uygulamalar için bulut bilişim hizmetinden yararlanıyor. Ancak farklı iş yükleri ve giderek artan veriler için işletmeler herkese uyan tek tür hizmet yerine, kendi firmalarının ihtiyaçlarına özel; ortak, özel veya yerel bulut hizmetlerinin karışımından oluşan hibrit bulut yaklaşımını tercih ediyor. Böylece bu firmalara bu modellerin en iyi yönlerinden oluşan karma ve özel bir hizmet sunuluyor.
Bulut bilişimin geleceği düşünüldüğünde işletmelerin bir yandan özel bulutunu kullanırken, diğer taraftan artan gereksinimlerinde hibrit ve çoklu bulut kullanımına yöneleceğini söylemek mümkün.
Bulut bilişimle değişen yönetim anlayışı
İşletmeler pazarlama ve insan kaynakları departmanlarına ilişkin big data uygulamalarının bulut bilişime aktarılmasıyla birlikte yatırım dönüşünün (ROI) yükseldiğini fark etmeye başladı. Böylece daha önce süreç olarak IT departmanıyla pek de ilgisi olmayan bu bölümlerin doğrudan IT ile bağ kurmasının önemi ortaya çıktı. Bu durum şirketlerdeki yönetim algılayışını da değiştirmeye başladı. Çok yakında zamanda pazarlama ya da İK uzmanlarının bilişim teknolojisinden haberdar olmaması önemli bir mesleki yetersizlik olarak algılanacak.
Kişiselleştirilmiş depolama ve güvenlik talebi
Bulut bilişimin yükselişi, işletmelerin ve son kullanıcıların güvenliğe ilişkin soru işaretlerinin de artmasına neden oluyor. Bu nedenle bulut bilişimde önümüzdeki yıllarda şifreleme, güvenlik ve hacker’lardan korunma konusunda gelişeceğini tahmin etmek zor değil.
Ayrıca son kullanıcıların bulut bilişime özellikle de depolamaya ilişkin talebinin her geçen gün daha da artması, bireysel bulut depolamaya ilişkin hizmetlerin de çoğalmasını sağlayacak.
Gelişmeler gösteriyor ki bulut bilişim yakın gelecekte başta paylaştığım konular olmak üzere pek çok alanda daha özel çözümler sunarak büyümeye devam edecek. Hem işletme hem de son kullanıcı bazında gelişmeleri yakından takip ederek bu dünyanın avantajlarından mutlaka yararlanmak gerekiyor.