Dünya Net Neutrality konuşurken biz neredeyiz?

İnternet inanılmaz bir hızla gelişiyor. Markaları bir kenara bırakın, bireysel kullanıcılar için bile bu hıza yetişmek zor. Aslına bakarsanız ülkemizde internet teknolojilerindeki gelişimi takip eden kişi ve firma sayısı da çok az.

Bir taraftan yapılan araştırmalar Türkiye’de internet kullanımının hızla arttığını gösteriyor. Ülkemizin internet alanındaki gelişimi her fırsatta alkışlanıyor. Diğer taraftan dünya internet konusunda çok başka şeyler konuşurken biz işin henüz öğrenme kısmındayız. Yani dünya koşuyor, biz emeklemeye yeni başladık.

Mesela Avrupa’da ve Amerika’da uzun zamandır “Net Neutrality” diye bir şey konuşuluyor. Ülkemizde kaç kişinin bu konuda bir fikri var emin değilim. Avrupa ülkelerindeki sivil toplum kuruluşları tarafından başlatılmış olan “SaveTheInternet.eu” kampanyası net neutrality konusunun en büyük takipçisi.

Geçtiğimiz günlerde, Avrupa ülkelerindeki sivil toplum örgütleri Avrupa Birliği Konseyi’ne net neutrality yani tarafsız ve herkese eşit internet kanununa ilişkin acilen karar alınması gerektiğine dair bir başvuruda bulundu. Avrupa Birliği Konseyi de uzun süredir bu kanun üzerinde çalışıyor. Ancak henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Başvuru da konu hakkındaki çalışmaları hızlandırması için Avrupa Konseyi’ni dürtüyor.

Peki nedir bu net neutrality?

Henüz Türkçe olarak tam olarak karşılığını bulamamış net neutrality’ye “internet trafiğinde tarafsız yönetim ilkesi” diyebiliriz. Bu kelimeye karşılık olarak “internette şeffaflık, şebeke tarafsızlığı, ağ tarafsızlığı, internet bağımsızlığı, nötr internet” gibi ifadeler de kullanılıyor. Bana göre kelimenin karşılığından çok içeriği önemli.

Aslında net neutrality olayının ortaya çıkmasında bazı internet sitelerinin daha hızlı çalışması için servis sağlayıcılarından para karşılığı ayrıcalık istemesi, daha hızlı download hızı ya da internette herhangi bir konuda ayrıcalıklı ve öncelikli hizmet alma gibi konularda yaşanan gelişmeler etkili oldu.

Diğer önemli konu da devletlerin internet üzerindeki verilere ulaşımı engellemesi, çeşitli kanunlarla internet içeriklerini, siteleri ya da kullanıcıları yasaklı hale getirmesi… Türkiye’nin de sık sık yaşadığı bu durum aslında net neutrality’yi hepimiz için önemli hale getiriyor. Ülkemizde şuanda BTK tarafından yürütülen regülasyonlarla son 10 yıla göre ilerleme kaydettiğimizi söyleyebilirim. Fakat hala tam olarak internette açıklık olduğunu söylemek zor. Hatta yeni düzenlemeler nedeniyle BTK ve TİB’e ait yetkilerin büyük tartışmalara konu olduğunu görüyoruz. Açıklığa doğru gitmemiz gerekirken kurumların internet üzerindeki yetkilerinin artırılması net neutrality konusunda çok daha fazla yol kat etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Tüm bu nedenlerle hepimizin bu konuyu yakından takip etmesi, incelemesi gerekiyor. Tüm dünya değişime giderken, biz bu konuda yeni atılımlar yapamıyorsak bile onları takip etmek iyi bir başlangıç olabilir.

Açık internet-net neutrality ilişkisi ve soru işaretleri

Net neutrality konusundaki çalışmalar aslında “Açık internet” olayının da önemli bir bölümü.Yani internet kullanıcıları arasında hiçbir üçüncü kurum veya servis sağlayıcısı olmadan özgürce iletişim kurulması fikrine giden yol, net neutrality’nin patika yollarından geçiyor.

Tabi interneti kendine özgü bir alanmış gibi sahiplenen ya da para karşılığı kullanıcılarına özel hizmetler sunarak internette kendi hakimiyetini kuran siteler, markalar ve servis sağlayıcıları ekonomik anlamda bu durumdan olumsuz etkilenecek.

Pek çoğunuzun aklında şu anda birçok soru işareti belirdiğini tahmin edebiliyorum. Yani sektör devlerinin cebine elini sokan bu değişimler Türkiye’ye nasıl uğrayacak ki? TTNET gibi servis sağlayıcılarının oluşturduğu rekabet ortamı net neutrality çalışmalarının hayata geçmesiyle son bulacak da TTNET buna “olsun, önemli olan internetteki özgülük” mü diyecek?

Net neutrality akımının Türkiye’deki yansımalarını bekleyip göreceğiz. Fakat şu andaki durum şu ki internetin gelişimi çok farklı gereklilikleri de ortaya çıkarsa da ülke olarak bu çalışmalara destek olmak bir yana birçoğumuzun konu hakkında fikri bile yok. Aslında net neutrality’e gelene kadar pek çok konuda dünyadaki gelişmelerin çok uzağındayız. Örneğin henüz bulut teknoloji kullanımında çok gerilerdeyiz. Dünyada 5G denemeleri yapılırken ülkemize henüz 4G bile uğramadı. 4G’yi bir kenara bırakın dünya her türlü teknolojide farklı bir yöne doğru ilerlerken biz hala 3G kullanımını nasıl artırabiliriz?” ya da “3 GSM operatörünü 3’e nasıl çıkarabiliriz?” benzeri konuları tartışıyoruz.  Evet, rakamları yanlış yazmadım. Teknik altyapı ve hizmet kalitesi olarak ne yazık ki henüz tam tamına 3 operatörümüzün olduğunu söylemek zor.

Acı gerçek şu ki; konunun Türkiye’de konuşulması için, ülkemizdeki sektör devlerinin durumdan ekonomik anlamda olumsuz etkilendiğini anlayarak, kazan kaldırması gerekiyor. Böylece basın da bu malzemeyi kullanarak konuyu duyurabilir. Tüm bunlar olunca eminim ki TDK da net neutrality’ye hemen garip bir Türkçe karşılık bulur. O zamana kadar net neutrality’yi kullanmaya ve dünyada bu konuda atılan adımları izlemeye devam edelim…

 

Link:

https://savetheinternet.eu/

Kaynak: https://gigaom.com/2014/11/26/savetheinternet-eu-campaign-begs-eu-states-to-back-net-neutrality/